Endometriozis üreme döneminde ağrı ve infertiliteye neden olan önemli bir kadın hastalığıdır. Tedavisinde etkinliği sınırlı ve çoğunlukla hormonal olan ilaçlar kullanılmaktadır, bunların arasında anti-anjiyojenik ilaçlar yoktur. Bu nedenle "endometriozis için etkin ve yeni bir anti-anjiyogenik ajanın deneysel düzeyde test edilmesi" araştırmanın temel konusu olarak belirlendi. Konuya araştırılabilir nitelik kazandırmak için literatür taraması yapıldı. Literatür endometriotik implantların tutunmasında ve gelişiminde anjiyogenezin ve VEGF/VEGFR moleküllerinin önemli rolünün olduğunu desteklemektedir. Anti-anjiyogenik ilaçlar taranarak selektivitesi ve etkinliği yüksek VEGFR1-3 kinaz inhibitörü frukuintinib araştırma ilacı olarak seçildi. Frukintinibin VEGFR'nin üç tipinide inhibe edebilmesinin, endometrioizisin gelişiminde anjiyogenezin rolünün daha iyi açıklanmasında da faydalı olacağı düşünüldü. Araştırma ilacının insanlarda denenmesi, kanıt piramidi ve yeni ilaç geliştirme hiyerarşisi bağlamında etik olarak uygun olmadığından sıçan batın içi endometriozis modelinde frukuintinibin test edilmesi planlandı.Frukuintinibin etki mekanizması düşünülerek anti-anjiyogenik etkide rol alan ve endometriumda ifadelenen moleküllerin araştırması yapıldı. VEGF/VEGFR'lerin yanında bunlarla etkileşebilen Hippo-YAP yolağı proteinlerinin ve Hspa1a, Angpt1 ve Tie2'nin araştırma kapsamına alınması uygun bulundu.Projenin odaklandığı kısa dönem amaçları: (a) frukuintinibin endometriotik implantları baskıladığını göstermektir. (b) baskılanan endometriotik implantlarda VEGF/VEGFR ve Hippo-YAP yolağıyla ilişkili gen ve protein ifadelenmelerini farklı bulmaktır. Bu proje ile yapılacak araştırmanın temel hipotezi şudur: Sıçan modelinde batın içi endometriotik implantların gelişimini frukuintinib anti-anjiyojenik özellikleri ile baskılar. Proje kapsamında RT-qPCR, ELISA ve histoloji/immünohistokimya deneylerinin uygulandığı aşağıdaki spesifik hedefler ve hipotezler belirlenmişti...
Sığır Papillomavirus'lar epiteliyotrop viruslardır. Sığırlar virusun ana kaynağı ve taşıyıcılarıdır. Günümüze kadar yapılmış olan çalışmaların çoğu deri lezyonları ile sınırlı kalmış olmasına rağmen, virusun semen, periferal kan, plazma, süt ve kolostrum gibi farklı yerlerde de olduğu bildirilmiştir. Fakat sağlıklı görülen sığır testislerinde papillomavirusların varlığı ile ilgili gerek dünyada gerekse ülkemizde kapsamlı araştırma bu çalışma ilk kez yapılacaktır. Ayrıca virusun testis hücrelerinde meydana getirdiği hasar yani çift DNA kırıkları (H2AX) ile mitokondri (sitokrom C) üzerine etkileri incelenmemiştir. Bu amaçla makroskobik olarak herhangi bir hastalık belirtisi göstermeyen 100 adet sığır testisi Sivas ilindeki bir mezbahadan temin edilecektir. Virusun varlığı immunohistokimya, immunfloresans ve western blot yöntemleri ile belirlenecektir.Virusun patogenezi açısından; H2AX ve sitokrom C düzeyleri belirlenerek virusun DNA kırıkları ile mitokondri üzerindeki olası etkileri ilk kez incelenecektir. Bu açıdan proje kapsamında sığır testislerinde papillomavirusların varlığının ve virusun sebep olabileceği olası DNA kırıkları ile mitokondri üzerine etkilerinin ilk kez araştırılması projenin özgün yönüdür.Hastalık daha çok deride lezyon gösterdiği için koterizasyon, kriyoterapi, lokal anastezi, operatif müdahale ile tedavi yoluna gidilmektedir. Bundan farklı olarak projede sağlıklı görülen sığırların testislerinde virusun varlığı ve virusun DNA ve mitokondri üzerine olası etkilerinin bilinmesi hastalığın güncel hali ve patogenezi açısından çok önemlidir. Böylelikle elde ettiğimiz sonuçlara göre aşı geliştirilmesinin/uygulamasının ne derecede önemli olduğu ortaya çıkacaktır.
Veteriner Patoloji
Naringin ve Diosminin Merinos Irkı Koç Spermasının Dondurulabilirliği Üzerine Koruyucu Etkilerinin İmmunfloresan ve Biyokimyasal Olarak İncelenmesi
TAGEM