Alzheimer hastalığının (AH) en yaygın görülen demans türü olması ve görülme sıklığının giderek artması nedeniyle dünya sağlık örgütü tarafından küresel bir halk sağlığı önceliği olarak tanımlanmaktadır. Bugüne kadar hastalığın histopatolojisinde önemli bir role sahip olan amiloid beta (A)’nın etkileri elektrofizyolojik ve moleküler yönden birçok çalışmada araştırılmakla birlikte, hastalığın erken tanısını yapabilecek herhangi bir yöntem geliştirilememiştir.TÜBİTAK tarafından 118S225 proje numarasıyla desteklenen çalışmamızda, AH’de önemli role sahip olan amiloid beta (Aβ) peptidinin sinaptik bağlantılar üzerine doz bağımlı etkileri değerlendirilmiş olup beyin osilasyonları ile ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır. Gelecek yıllarda artmış kardiyovasküler hastalık, hipertansiyon ve diyabet paternleri gösteren orta ve düşük gelirli ülkelerde hastalığın görülme sıklığında önemli artışlar yaşanabileceği düşünülmektedir. Nitekim görülme sıklığında meydana gelecek artışlar dikkate alındığında hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla, AH’nin ayırt edici tanısının konulması ve ilerleyişinin önlenebilmesi, hem hastalığın tedavi süreçlerinde uygulanan yöntemlerin etkinlik derecesini artırma yönünden hem de ekonomik ve sosyal sarsıntıları minimum düzeylere indirme yönünden önemli bir yer tutmaktadır. Projemiz kapsamında çok düşük dozlarda Aβpeptid uygulaması ile AH’nin erken evrelerinde meydana gelen patolojik değişimler oluşturulmaya çalışılmış ve bu patolojik değişimler ile beyin osilasyonları arasındaki bağlantı araştırılmıştır. Projemizin ana bulguları EEG’nin gerçek zamanlı beyin aktivitesini izleme avantajı ve non-invaziv karakteri ile birlikte, EEG biyobelirteçlerini kullanarak AH’nin erken evre klinik değerlendirmelerini desteklemek için güçlü bir araç olduğunu ve dolayısıyla bilişsel fonksiyonlarda bir gerileme meydana gelmeden önce AH ilişkili patolojileri belirleme potansiyeline sahip olduğunu desteklemektedir.
Alzheimer hastalığı AD histopatolojik olarak beyinde ekstraselüler amiloid plak oluşumları ve nörofibriler yumak birikimleri ile karakterize edilen bir demans türüdür Bellek kaybı davranışsal değişiklikler ve bilişsel bozulma hastalığın en belirgin özelliklerindendir En yaygın görülen demans türü olması ve giderek artması nedeniyle bu hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılması için erken tanısının konulması tedavi süreçlerinin rahat ve ucuz bir yöntem ile takip edilmesi gerekmektedir Amiloid beta A peptidi amiloid plak oluşumlarının temel bileşenleri arasında yer almakta ve korteks hipokampüs ve beynin diğer yapılarındaki nöronlarda patolojik süreçleri başlatmaktadır A nın önemli bir rolünün olduğu bu hastalıkta miktarına bağlı olarak beyin osilasyonları üzerine ne tür etkilerinin olduğu tam olarak bilinmemektedir Bu nedenle planlanan çalışmamızda beyin hemisferlerine A enjeksiyonu ile oluşturulan AD sıçan modelinde deneklerin elektriksel beyin aktivitelerinin bu işlemden nasıl etkileneceği ve meydana gelecek değişimlerin hastalığın ön tanısı için yeni bir biyobelirteç olarak kullanılıp kullanılamayacağı önemli bir konudur Bu kapsamda baktığımızda hipotezimiz miktara bağlı olarak A birikiminin olduğu bölgeler ile bu bölgelerle ilişkili diğer bölgelerde beynin normal fonksiyonunu yerine getirememesine neden olacağı yönündedir Projemizde elektrofizyolojik ve moleküler teknikler kullanılarak doz bağımlı A birkiminin a öğrenme ve hafıza üzerine etkisini b beynin elektriksel aktivitesi üzerine etkisini c hemisferler arasındaki işlevsel bağlantısallığa olan etkisini d miktarı ile meydana gelecek olan elektriksel aktivite değişimleri arasında bir ilişki olup olmadığını e miktarına bağlı olarak meydana gelen değişikliklerden yararlanarak hastalığın derecesini tahmin edebileceğimiz parametreleri bulmayı amaçlamaktayız
3 G cep telefonlarından yayılan yüksek frekanslı EMR ye uzun süre maruz kalan erkeklerin testislerinde ER stres ilişkili apoptoz artar Çalışmamızda bu hipotezimizi test etmek için kısa ve uzun süreli 3G cep telefonunun yaydığı 2150 MHz EMR na maruz kalmış wistar siçanlardan elde edilen testislerde ER stres ilişkili proteinler ve apoptoz GRP 78 CHOP p PERK cleaved kaspaz 12 düzyeleri araştırılacak ve kotrollerle karşılaştırılacaktır Sonuçlar çevremizde yoğun olarak bulunan 3G cep telefonlarından yayılan EMRnin testis dolayısıyla erkek fertilitesi üzerindeki etkilerinin moleküler mekanızmasında ER stresinin rolunu ortaya koymuş olacaktır