Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi için arama sonuçları Arama sonucu: 181833
1
Uçucu Yağ Oleojellerinin Üretimi ve Karakteristik Özelliklerinin Belirlenmesi
MUSTAFA ÖĞÜTCÜ
Yağ Teknolojisi, Oleojel, Kalite, Aromatik Yağlar, XRD, Natürel Mumlar.,
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 10.11.2021-02.05.2024
2
REM baskın uyku apnesi ile NREM baskın uyku apnesi olan hastaların oksidatif stres düzeylerinin karşılaştırılması
YASEMİN ÜNAL,ERDİM SERTOĞLU,GÜLNİHAL KUTLU GÜNERGİN,DİLEK ASLAN ÖZTÜRK,ERCAN SARUHAN
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 30.05.2019-30.05.2020
3
Merkezi kainik asit uygulaması ile indüklenen nörodejenerasyonda honokiolün antioksidan ve anti-inflamatuvar mekanizmalar üzerine etkilerinin araştırılması
HÜLYA ELBE,ERCAN SARUHAN,MEHMET DEMİR
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 26.02.2024-25.02.2025
4
Kardiyopulmoner bypass desteğinde yapılan doğumsal kalp hastalıkları onarımlarında serum endocan düzeylerinin postoperatif prognoz ile ilişkisinin değerlendirilmesi
ERCAN SARUHAN,BUĞRA HARMANDAR,HANDE İŞTAR
Kapsam --Amaç: Hastanemiz Kalp Damar Cerrahisi kliniğine doğumsal kalp hastalıkları nedeniyle ameliyat edilen 18 yaş altı kız ve erkek hastalar çalışmaya dahil edilecektir. Bu çalışmanın amacı, kardiyopulmoner bypass (kalp akciğer makinası) desteğinde açık kalp ameliyatı olan bu hasta grubunda klinik gidişatta olumsuz seyrin, endocan biyobelirteci ile ilişkisinin ve bu biyobelirtecin, kötü prognozu belirlemede birbirine göre üstün olup olmadığının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Doğumsal kalp hastalıkları tüm dünyada 1000 canlı doğumda 1 olarak tespit edilen ve ölüm riski yüksek bulunan bir çocukluk çağı hastalık grubudur (1). Operasyon riski yüksek bulunsa da operasyonlar sonrasındaki yaşam beklentisi, yeni cerrahi teknikler, yaşam destek cihazları, medikal tedavi desteği ile son 10 yılda artış göstermiştir. Bu nedenle, riskli olan operasyonlar sonrasındaki kötü prognozun tespit edilebilmesi için pek çok risk değerlendirme şeması ve biyobelirteçler için literatürde çalışmalar yapılagelmektedir (1--4). Açık kalp cerrahisi, kalp-akciğer makinesi eşliğinde yapıldığı sırada, kanın vasküler yatak dışında da dolaşması sonrası kanda pekçok sitokinin salınımı gerçekleşir. Bu sitokinin kaynağı vasküler endoteldir (5). Postoperatif takipte mortalite ve morbiditeyi etkileyen en sık komplikasyonlar, beyin hasarı, nefropati, akut böbrek yetmezliği, akut karaciğer disfonksiyonu, inotropik ajanlara duyarsız hipotansiyon, aritmi, myokard depresyonu ve uzamış entübasyondur (2,4).Literatürde pek çok biyobelirteç, kötü prognoz belirleyicisi olma açısında çalışılmıştır: Anjiopoetin ailesi, endocan, CK-MB, IL-6, IL-18, TNF-, biquitin C-terminal hydrolase 1 (UHCL1), phosphorylated axonal neurofilament heavy chain (pNF-H), tissue plasminogen activator (t-PA), plasminojen aktivator inhibitör 1 (PAI-1), glial fibrillary acidic protein (GFAP) , CRP, B2 microglobulin, CD40, CD40 ligand, kompleman 3, EN-RAGE, ferritin, ICAM-1, VCAM, immunoglobulin (Ig) A, G, M, IL-1,6,8,12,16,18, MMP...
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 08.12.2023-07.12.2024
5
Düzce bölgesinde ortaya çıkan bazı tarımsal atıklardan tıbbi mantar (Reishi-Ganoderma lucidum) üretilebilme potansiyelinin araştırılması
RECAİ ARSLAN,FAİK CEYLAN,ÇAĞLAR AKÇAY
Bilindiği üzere Düzce bölgesinde fazla miktarda fındık artığı ortaya çıkmakta ve genel olarak da enerji amaçlı yakacak olarak değerlendirilmektedir. Diğer yandan Düzce ilinde Konuralp kavuzu atıkları mısır yaprağı ve atık kahve telvesi çıkmaktadır. Bu nedenle Düzce yöresinde ortaya çıkan artıkların etkin bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı Düzce yöresinde ortaya çıkan tarımsal artıklardan tıbbi olarak kullanılma potansiyeli olan Ganoderma lucidum (Reishi) mantarı üretmektir. Çalışmada kapsamında Düzce ilinde ortaya çıkan meşe ve kayın talaşı fındık budama atıkları, fındık zürufu, mısır yaprakları, orman gülü bitkisi talaşı ve atık kahve telvesi mantar kompostu olarak değerlendirilecektir. Reishi mantar miseli Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsünden temin edilecektir. Fındık atıkları Villey değirmeninde öğütülerek boyutlandırılacaktırç Tarımsal atıkları belli oranlarda karıştırılarak kompostlar hazırlanacaktır. Hazırlanan kompostlar 121 °C de 1.1 Atmosfer basınçta otoklavlanarak steril hale getirilecektir. Mantar miseli aşılanan Kompostlar 27 °C sıcaklık ve %70 bağıl nem ortamında bekletilecektir. Üretilen mantarların verimlerinin hesaplanmasına ilaveten çap boy ve en ölçümleri ile kimyasal analizleri yapılacaktır. Reishi mantarının ihtiva ettiği etken maddeler, besin içerikleri, elementel analizler belirlenerek mantarların besin kaliteleri test edilecektir.Ayrıca hammaddelerin de holoselüloz, alfa selüloz, lignin, kül miktarı, ekstraktif madde miktarları belirlenerek mantar üretimine uygun olup olmadıkları belirlenecektir. Bu proje çalışmasının bölgesel kalkınma hedeflerine fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 22.12.2023-22.12.2024
6
Üriner Sistem Enfeksiyonu Olan Çocuklarda Plazma suPAR'ın Enfeksiyonun Erken Belirteç Olarak Kullanılması ve Renal Elastografi İle Korelasyonunun Araştırılması
HAKİM ÇELİK,ŞEVVAL MUTAF,SAFİYE KAFADAR,AYLİN GENÇLER,AYŞE DOĞAN
Üriner sistem enfeksiyonları (ÜSE), pediatrik popülasyonlarda yaygın olarak görülen ve önemli morbiditeye yol açabilen klinik durumldur. Bu enfeksiyonlar, çocuklarda renal skar oluşumu, hipertansiyon ve ileriki yaşamlarında böbrek yetmezliği riski gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir (1). Geleneksel teşhis yöntemleri, özellikle pediatrik hastalarda, invaziv ve zaman alıcı olabilir; ayrıca, erken evre enfeksiyonların saptanmasında yetersiz kalabilir. Bu nedenle, ÜSE'nin hızlı ve etkili bir şekilde teşhis edilmesi için yeni biyobelirteçlerin keşfi, pediatri alanında büyük bir araştırma alanı haline gelmiştir. Bu bağlamda, suPAR (soluble urokinase-type plasminogen activator receptor), çeşitli inflamatuar durumlar ve hastalıkların belirlenmesinde potansiyel bir biyobelirteç olarak öne çıkmaktadır. (2). Aynı zamanda, Böbreklerin Kayma dalgası elastografisi SWE de, böbreklerin inflamasyon ve fibrozisini göstermede noninvaziv her merkezde yapılabilen bir ultrasonografik yöntemdir. Soluble urokinase-type plasminogen activator receptor (suPAR), podositler, endotelyal hücreler ve bağışıklık hücreleri tarafından eksprese edilen urokinase-tip plazminojen aktivatör reseptörünün (uPAR) çözünür bir formudur ve sistemik inflamasyonun bir göstergesi olarak kabul edilir. Çeşitli çalışmalar, suPAR'ın böbrek hastalıkları, kardiyovasküler hastalıklar, sepsis ve Covid-19, gibi durumlarla ilişkili olduğunu ve erken bir belirteç olarak kullanılabildiğini göstermiştir (3,4,5,6,7). Özellikle ÜSE'nin erken aşamalarında suPAR düzeylerindeki artışın, hastalığın teşhisinde potansiyel bir belirteç olarak değerlendirilmektedir (8). Bu belirteçler, hastalığın şiddeti ve renal tutulumunun varlığına ilişkin önemli bilgiler sunabilir. suPAR'ın serum seviyelerinin ölçümü, özellikle, akut pyelonefritin renal skar oluşumu ve kronik böbrek hastalığına ilerleme riski açısından erken tanımlanmasında suPAR kritik bir rol oynayabilir. Böbreklerin Kayma dalgası elastogra...
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 12.02.2024-11.08.2025
7
Astronomi Dersi İçin Model Geliştirme
ZEYNEP ÖZŞEN,null null,HÜSEYİN KALKAN
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 16.11.2022-15.01.2024
8
28th Pharmaceutical and Biomedical Analysis Conference (PBA 2017)
MEHMET GÜMÜŞTAŞ
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 14.06.2017-14.09.2017
9
Yeni Nesil Opioidlerin Bağımlılık Tedavisinde kullanılan Naltrekson ve Metabolitinin Analizleri için Yenilikçi Yaklaşımların Geliştirilmesi
MEHMET GÜMÜŞTAŞ
Analitik Kimya, Biyoanalitik Yöntemler, Kromatografi, Farmasötik Analizler, validasyon, naltrekson, kromatografi, metabolit, ekstraksiyon,
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 15.12.2022-06.02.2023
10
Çarpımsal Hiper Halkaların İdealleri Üzerine
null null,UMMAHAN MERDİNAZ ACAR
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 04.06.2021-02.10.2023
11
ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIĞININ VÜCUT DIŞINDAN ŞOK DALGALARI İLE TAŞ KIRMA (ESWL) İLE TEDAVİSİNDE ULTRASONOGRAFİK VE FLOROSKOPİK TAŞ ODAKLAMA YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI
ALPASLAN YÜKSEL,MUHAMMET ALİ KAYIKÇI,YUSUF ŞENOĞLU,DURSUN BABA
ÜRİNER SİSTEM TAŞ HASTALIĞININ VÜCUT DIŞINDAN ŞOK DALGALARI İLE TAŞ KIRMA (ESWL) İLE TEDAVİSİNDE ULTRASONOGRAFİK VE FLOROSKOPİK TAŞ ODAKLAMA YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASIBöbrek taşları tedavisinde vücut dışından şok dalgaları ile taş kırma (ESWL) tedavi alternatifleri içerinde önemli bir yer almaktadır. ESWL nin klinik kullanımında artışa sebep olan en önemli faktörler noninvaziv olması, kolay uygulanması, iş gücü kaybı olmaması ve hospitalizasyon gerektirmemesidir. ESWLnin bu avantajları nedeniyle taş hastalığı tedavisinde ilk kullanılan yöntemdir. Taş odaklamasında floroskopi ve ultrasonografi teknikleri kullanılmaktadır. Floroskopi kullanımı daha pratik olmakla birlikte hasta ve uygulayıcıya radyasyon maruziyetine bırakması sebebiyle dezavantajlıdır.Ultrason, ekstrakorporeal şok dalga litotripsi amaçlı böbrek taşlarının görüntülenmesi için idealdir. Ultrason, floraskopi ile saptanamayan radyolusent taşları lokalizeedebilir, taşların fragmantasyonunu gerçek zamanlı olarak izleyebilir, sağlıklı dokuya atış yapılmasını önleyebilir ve taşı stentten ayırt edebilir. Kullanımı hastaya ve klinisyenin radyasyona maruz kalmasını önemli ölçüde azaltır. Ayrıca, sonografi kılavuzluğunda litotripsi, etkilenen böbrekte daha fazla değerlendirme gerektirebilecek insidental kitleleri ortaya çıkarabilir. İki farklı taş odaklama yönteminin taş temizleme bakımından karşılatırılması hem hasta hem uygulayıcı açısından önemli klinik kazanım sağlayacaktır. Çalışmamızda böbrek taşı nedenli ESWL kararı verilen 100 hasta iki gruba ayrılacak; sıra ile ultrason ve floskopi ile taş odaklanması yapılarak taş temizleme oranları, komplikasyon, radyasyon maruziyeti (skopi süresi), ESWL seans sayısı ve ek tedavi ihtiyacı karşılaştırılacaktır. Çalışmamız sonuda taş odaklamasında kullanılacak yöntemin güvenirliği ve etkinliğinin saptanması planlanmaktadır. Tas hastaların tedavisinde ekstrakorporial bir yöntem olan ESWLnin daha güvenli kullanımına ve yaralı olması olanağı sağlayabilir.
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 07.06.2021
12
Öğrencilerin yazılı ve sözlü argümanlarının çoklu gösterimlerinin ve muhakemelerinin araştırma sorgulamaya dayalı öğrenme ortamlarında incelenmesi
FATMA YAMAN
Kimya Eğitimi, Fen Bilimleri Eğitimi, Öğretmen Eğitimi, yazılı ve sözlü çoklu gösterim, argümantasyon tabanlı bilim öğrenme, yazılı ve sözlü argüman, yazılı ve sözlü muhakeme,
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 01.03.2022-03.04.2024
13
Sığır Hastalıklarının Görüntü İşleme Yöntemleri ile Tespit Edilmesi
ALİ TEZCAN SARIZEYBEK,ALİ HAKAN IŞIK
Tezin amacı sığır hastalıklarının mobil cihazlar için hazırlanan bir uygulamada kameradan alınan veriler üzerinden tespit edilmesidir. Sığır sahipleri için uzman bir görüş alınmadan önce; hazırlanan mobil uygulama ile hastalığın tespitini sağlamaktır. Aynı zamanda eğer veri kümesinde tespit edilmesi istenen hastalık yoksa kullanıcının kameradan çektikleri görüntüleri ve görüntü üzerinde hastalığın bulunduğu bölgenin koordinat değerlerini görüntü işlemenin yürütüleceği ve eğitimin gerçekleştirildiği sunucuya yükleyerek görüntü işleme modelinin veri kümesini istenildiği zaman genişletilmesi, hazırlanan görüntü işleme modelinin tekrar eğitilebilmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede uygulama sürekli gelişebilecek, veri kümesinde var olan hastalık sayıları artabilecektir. Bu genel amaç çerçevesinde bazı soruların cevapları aranmıştır. Bu sorular; Sığır hastalıkları nesne algılama yöntemi ile tespit edilebilir mi?, Hangi sığır hastalıkları nesne algılama yöntemi ile tespit edilebilir?, Eğitilen görüntü işleme modeli tekrardan eğitilebilir mi?, Modelin tekrar eğitimi aşamasında eğitim süresi kısalır mı?, Görüntü işleme ile hastalık erken teşhis edilebilir mi?, Hazırlanacak olan uygulama herkesin kullanabileceği bir uygulama mı? dır. Sığır hastalıklarından olan Bovine Papillomatosis hastalığı, genellikle 2 yaşından küçük sığırlarda görülen yaygın viral bir deri hastalığıdır. Papilloma virüsü bu hastalığa sebep olmaktadır ve baş, boyun ve vücutta siğile yakın patojenik değişiklikler görülmektedir (Tan, v.d., 2012). Genetik veya çevresel faktörler varlığında kansere ilerleyebilir, karaciğer ve böbreğin mutajenik, göz ile tespit edilebilen, belirtileri başka hastalıklarla uyuşmayan bir hastalıktır. Papillomaviral enfeksiyon siğil oluşumuna yol açar, çoğu siğiller iyi huylu olmakla beraber süresiz olarak çoğalmazlar (Turk, v.d., 2005). Bu hastalığa benzer çok sayıda sığır hastalığı bulunmaktadır. Bu hastalıkların tespiti sığır besleyen insanlar için önemlidir; hastalığın erken ...
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 08.06.2022-06.09.2023
14
Airfryer Pişirme Tekniğinin Bitkisel Yağlar Üzerindeki Etkilerin İncelenmesi
null null,MUSTAFA TOPKAFA
Günümüzde, bireylerin zorlu çalışma şartları ve yoğun iş tempoları, yeterli ve dengeli beslenme için kendilerine ayırdıkları zamanı bir hayli kısıtlamaktadır. Yapılan araştırmalar hazırlama kolaylığı, ekonomikliği ve çalışan nüfusun damak tadına hitap etmesi bakımından airfryer pişirme tekniğine olan ilgi her geçen gün artmaktadır.Temel besin maddelerinden biri olan ve insan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan yağlar, oda sıcaklığında yüksek viskoziteye sahip, yüksek miktarda karbon ve hidrojen içeren, suyla karışmayan ancak eter, kloroform, benzen, aseton gibi organik çözücülerde çözünebilen maddelerdir. Bitkisel yağlar çoğunluklu olarak farklı zincir uzunluğu ve farklı doymamışlık derecelerine sahip yağ asitlerinin oluşturduğu gliseridlerden meydana gelmiş olan trigliserid karışımlardır(CHU ve LIN,1991). Yağların majör bileşeni trigliseritlerken minör bileşenleri serbest yağ asitleri, fosforlipitler, steroller, A, D, E ve K vitaminleri ve tokoferoller gibi gliserit harici maddelerdir. Yağlarda oksidasyon doymamış yağ asitleri ile meydana gelmektedir. Yağın oksidasyon düzeyi gıda endüstrisinde büyük önem taşır. Oksidasyon acılaşmaya, besin kalitesinin azalmasına ve gıdada zararlı bileşiklerin oluşmasına yol açar. Bu proje çalışmasında, dondurulmuş hazır parmak pateteslerin 2 farklı pişirme tekniği (airfryer pişirme, derin yağda kızartma) kullanılarak pişirilmesi ve pişirme sonunda kalan yağların, pişirme türü ve süresine bağlı olarak fiziko-kimyasal özelliklerinde meydana gelen değişimlerin tespit edilebilmesi amaçlanmaktadır. Pişirme sonunda kalan yağlar üzerinde serbest yağ asidi (FFA), peroksit sayısı (PV), yağ asit kompozisyonu, trigliserit kompozisyonu, konjuge dien ve trien (özgül abs.), tokoferol analizi gibi çeşitli analizler yapılacaktır.Önerilen proje çalışması ile günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayan airfryer pişirme tekniği kullanılarak bitkisel yağların yapılarında meydana gelen fiziko-kimyasal değişimlerin incelenmesi ve gel...
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 05.05.2023-09.02.2024
15
Türkiye'de Yeraltı Edebiyat
null null,FETHİ DEMİR
Yeni Türk Edebiyatı, Yeraltı Edebiyatı, Marjinal Edebiyat, , ,
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 20.06.2016-30.10.2018
16
KÜRESEL EDEBİYAT
FETHİ DEMİR
Karşılaştırmalı Edebiyat, Küresel Edebiyat, Dünya Edebiyatı,
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 08.11.2022-14.05.2024
17
Simha-Somcynsky teorisinden hesaplanan boşluk kesrinin bir fonksiyonu olarak PVAc'nin relaksasyon zamanı
AYŞE YUMAK YAHŞİ,UĞUR YAHŞİ
Yoğun maddede elektronik olmayan taşınım özellikleri, Yoğun maddenin termal özellikleri, Simha Somcynsky Teorisi, relaksasyon zamanı, boşluk kesri, serbest hacim, polimerler,
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 12.12.2022-03.04.2024
18
Yaşlanma Sürecinde AGK-2 uygulamasının Pankreas Dokusunda Apoptoz ve Oksidatif Strese Etkisi
SAİDE MURATOĞLU,CANSU BABAHAN,ARZU KESKİN AKTAN,KAZİME GONCA AKBULUT
Yaşlanma, tüm vucüt dokuların fizyolojik ve biyokimyasal fonksiyonlarındaki azalma ile karakterize karmaşık bir süreçtir. Metabolik ve nörodejeneratif hastalıklar gibi birçok hastalığın gelişmesinde etkili olan önemli bir faktördür. Yaşlanmaya sebep olan faktörler teoriler şeklinde açıklanmaya çalışılmıştır. Bunlardan en çok üzerinde durulan serbest radikal teorisi ve hücre ölüm mekanizması yani apopitozdur (1). Yaşlanma ile birlikte azalmaya başlayan antioksidan enzimler hasarların daha fazla birikmesine ve oksidatif stresin artmasına sebep olur (2). Özellikle pankreas dokusunda yaşlanmanın etkisiyle atrofi, salgılarda azalma, insulin direnci ve programlanmış hücre ölümü artar (3). Böylece Tip-2 diyabet insidansı ve duyarlılığı da yaşlanma ile artış gösterir.Programlanmış hücre ölümü olan apopitoz, yaşlanma ile parallel olarak artar. İlerleyen yaşla birlikte artan serbest radikaller apoptotik sürecin de artmasına neden olur (4). Apoptozda rol alan kaspazlardan (sistein bağımlı aspartat spesifik proteazlar), özellikle kaspaz-8 ve kaspaz-3'ün yaşlanma ile parallel olarak artış gösterdiği literatürde yerini almıştır (4,5,6).Uzun yaşam proteini olarak adlandırılan sirtuinler, canlıda birçok hücresel olayı etkileyerek yaşam süresini arttırabilen, Nikotinamid Adenin Difosfat (NAD) bağlı histon/protein deasetilaz ailesinin üyelerindendir. Metabolizma, sirkadiyen ritim, gen ekspresyonu gibi birçok fizyolojik olayda yer aldıkları gibi kanser,nörodejeneratif hastalıklar ve inflamasyon gibi patolojik olaylarda da işlevleri vardır (7). Yaşlanmanın etkisiyle birlikte SIRT2 ekspresyonu hem korteks ve hipokampuste (8) hem de kolonda (9) artış göstermiştir.Arabidopsis guanylate kinase-2(AGK-2), SIRT2 spersifik inhibitörüdür. AGK-2 uygulanan yaşlı sıçanlarda korteks ve hipokampus dokularında SIRT2 düzeyi anlamlı bir şekilde düşük bulunmuştur (10). Beyinde bol miktarda eksprese edilen SIRT2'nin; karaciğer, akciğer, böbrek, pankreas gibi periferik organlarda da bulunduğu ve son
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 07.01.2019-07.07.2020
19
Yumurta tavuklarında partikül boyutu ve yem formunun performans ve yumurta kalite kriterleri üzerine etkileri
ENGİN YENİCE
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 22.02.2021-21.03.2024
20
Kanser hücreleri üzerine manyetik alan etkisinin araştırılması
ANIL ŞAHİN,SERKAN KAPANCIK,RECEP AKKAYA,BİRNUR AKKAYA
Kanser kontrolsüz gelişen ve bu anormal hücrelerin yayılması ile karakterize edilen bir hastalıktır. Anormal hücrelerin kontrolsüz yayılması engellenemez ise hastalık ölüm ile sonuçlanmaktadır. Bu hastalığın tedavisinde kimyasal ilaç, tıbbi bitkiler, radyoterapi, kemoterapi gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Tüm bu yöntemler hücre bölünmesi ve yayılmasını kontrol edebilirken, yan etkileri nedeni ile çok iyi sonuç vermemektedir. Manyetiklik astım, diabet, göz problemleri, baş ağrısı, yaralanma, kilo alma, migren, karaciğer hastalıkları, hipertansiyon gibi hastalıkların tedavisinde kullanılmış olmasına rağmen kanser hücreleri üzerine etkisi hala araştırmaya değer görülmektedir. Bu tezde iki farklı kanser hücre hatları (HT-29 (ATCC HTB-38) kolorektal adenokarsinom hücre hattı ve C6 (ATCC CCL-107) sıçan nöroblastom hücre hattı) üzerinde manyetik alan etkisi incelenecektir. Ortama konan kanser tedavi edici olduğu düşünülen antikanser ilaç varlığında (cisplatin) varlığında manyetik alana konarak tekrar kanser hücre hattı üzerinde değişen etkisi incelenecektir.
Yükseköğretim Kurumları tarafından destekli bilimsel araştırma projesi Tamamlandı 02.06.2020-01.10.2021